Kedi FIV'i en tehlikeli hastalıklardan biri olarak kabul edilir. Bir yavru kediyi kurtarırken veya sahiplenirken tüm endişelere ek olarak, dikkat edilmesi gereken başka bir konu daha vardır: kolay bulaşma. Patolojiyi tespit eden testler vardır ve yeni bir kediyi eve almadan önce - özellikle başka kedileriniz varsa - bunları yapmak gerekir. FIV'li kedi hastalığı başkalarına bulaştırabilirBu nedenle birçok insan, yavruların ortasında pozitif bir kedi teşhisi aldıklarında kendilerini güvensiz hissederler.

Ancak FIV'li kediler diğer kedilerle barış içinde yaşayabilir mi, yoksa bu tamamen kontrendike midir? Daha önce benzer bir durum yaşadıysanız veya böyle zamanlarda ne yapmanız gerektiğini merak ediyorsanız, hem FIV'li kedi hem de sağlıklı yavrular için her şeyi mümkün olan en iyi şekilde nasıl ele alacağınızı aşağıda görebilirsiniz.

Kedilerde FIV nedir ve hastalık kendini nasıl gösterir?

FIV'in ne olduğunu ve FIV'li bir kedinin nasıl tanınacağını daha iyi anlamak için Belo Horizonte'den veteriner Igor Borba ile konuştuk. Kendisi şöyle açıklıyor: "FIV hastalığı veya birçok insanın bildiği adıyla kedi bağışıklık virüsü, Retroviridae ailesinden bir RNA virüsünün neden olduğu ve insan bağışıklık yetmezliği virüsüne (HIV) çok benzeyen bir hastalıktır." Bulaşma zaten varEsas olarak tırmalama yoluyla - kedi enfekte olmuş başka bir kediyle kavga ettiğinde - ancak enfekte olmuş kedilerden yavrularına transplasental ve perinatal olarak da gerçekleşebilir.

"Hayvan enfekte olduğunda ve viral yayılma tüm vücuda gerçekleştiğinde, ilk belirti nötropeni (nötrofil hücrelerinde ciddi azalma) ve yaygın lenfadenopati (lenf nodu hacminde artış durumu) gibi laboratuvar test değişiklikleriyle ilişkili düşük ateştir. Bu ilk değişikliklerden sonra hayvan, hiçbir değişikliğin meydana gelmediği latent bir döneme girerBu süre viral alt tipe, kedinin bağışıklığına ve ayrıca kedinin yaşına bağlı olarak değişebilir. Yani, bir hayvan FIV belirtileri göstermeden 3 ila 10 yıl kalabilir" diyor Igor.

Latent dönemden sonra, FIV'li kedi ilk klinik belirtileri göstermeye başlar. Bunlar kronik ishal, anemi, oftalmik değişiklikler (üveit gibi), renal değişiklikler (böbrek yetmezliği gibi) ve nörolojik değişiklikler gibi virüsün varlığından kaynaklanabilir. Hayvanlar ayrıca çok fazla saklanmaya başlayabilir, tımar etmeyi (yalamayı) bırakabilir, bunama ve diğer değişikliklere sahip olabilir, örneğinBağışıklığın düşük olması iştahsızlık, kilo kaybı ve secdeye kapanmaya da neden olabilir.

FIV'li kediler diğer sağlıklı kedilerle birlikte yaşayabilir mi?

Veteriner hekime göre, FIV'li bir kedinin negatif kedigillerle birlikte yaşaması tam olarak tavsiye edilmez çünkü hastalığa karşı bağışıklık kazandırmanın bir yolu yoktur. Kedi beş kat aşısı mevcuttur ve FELV'ye karşı korur, ancak FIV'ye karşı korumaz. Bununla birlikte, pozitif ve negatif hayvanlar arasında uyumlu bir birliktelik kurmanın bazı yolları vardır - yani FIV'li bir kedi FELV'ye karşı aşılanabilir.bakıcının bir dizi bakımdan sorumlu olması koşuluyla diğer kedilerle birlikte yaşayabilir.

"Yeni bir kediyi diğer kedilerin bulunduğu bir eve sokmadan önce ilk adım, hayvanı FIV ve FELV hastalıklarına karşı test etmektir. Bu test, enfeksiyondan sonraki ilk 30 ila 60 gün içinde negatif çıkabilir, bu nedenle en tavsiye edilen şey, yeni hayvanı bu süre boyunca izolasyonda tutmak ve ardından testi yapmaktır" diyor Igor. Kediye FIV hastalığı teşhisi konulursa, veteriner hekimaşağıdaki önlemlerin alınması gerektiğini açıklar:

• Mama ve su kaplarını her zaman çok temiz tutun, bunları sıcak su ve deterjanla yıkayın, ayrıca hayvanın kum kabını da temiz tutun.

• Hayvanlar arasında yiyecek veya kum kabı için rekabet olmamalıdır, bu nedenle kavgaları önlemek için bu kaplar ideal olarak evdeki kedi sayısından daha fazla sayıda düzenlenmelidir.

• İdeal olarak, FIV'li bir kedi evden dışarı çıkmamalıdır (bu negatif kediler için de geçerlidir). Sokakla ve diğer hayvanlarla temas kedi sağlığı için çok tehlikelidir.

Evde iki yavru kediniz varsa, ideal olan kediler için en az üç kum kabı bulundurmaktır (ev sakinlerinin sayısından bir fazla). Aynı şey paylaştıkları diğer nesneler için de geçerlidir, çünkü amaç herhangi bir çatışmayı önlemektir. "FIV hastalığının en yaygın bulaşma şeklinin kavgalar sırasında tırmalama olduğunu unutmamalıyız" diye uyarıyor.

Kedi kısırlaştırma kedilerde saldırgan davranışların önlenmesine yardımcı olur

Bulaşma riskini azaltmak için en iyi yöntem kedilerin kısırlaştırılmasıdır - FIV, tamamen önlenebilecek bir hastalık olmasa da, kısırlaştırılmış hayvanları etkileme olasılığı daha düşüktür. Uzmana göre bunun açıklaması şöyledir: "Kısırlaştırmadan sonra hayvan daha az agresif hale gelir ve mahallede dolaşmaya, evden kaçmaya, yiyecekle ilgili anlaşmazlıklara karışmaya vb. olan ilgisi azalır.Başka bir deyişle, kedinin daha az agresif davranması FIV hastalığının yayılmasını en aza indirmeye yardımcı olur, çünkü yavru kedi kısırlaştırılmamış bir kedi kadar çok kavgaya karışmayacaktır.

Igor, "Yine de, bakıcının kedinin FIV pozitif olduğu bilgisine zaten sahip olması durumunda, hastalığın bulaşmaması için hayvanın diğer kedilerle temas etmesini engellemesi gerektiğini hatırlamakta fayda var" diye vurguluyor.

FIV'li kedi: ne sıklıkta test yaptırmam gerekir?

FIV-pozitif bir kediniz olup olmadığını öğrenmek için, kediyi evdeki diğer hayvanlara maruz bırakmadan önce test etmek önemlidir. Bulaşma 60 ila 90 gün sürebileceğinden, ideal olan bu zaman aralığından yararlanarak evcil hayvan virüse maruz kaldıktan sonra belirtilen tüm testleri yapmaktır. Diğer negatif kedilerle birlikte yaşayan FIV-pozitif bir kedi durumunda, bu test şunları yapmalıdır"Negatif hayvan başka bir pozitif hayvanla birlikte yaşıyorsa ve bulaşma ihtimali varsa, gerekirse test her 3 ayda bir yapılabilir."

FIV'li kediler, sahipleri bir dizi önlem aldığı sürece diğer kedilerle birlikte yaşayabilir.

Bir yavrunun birkaç sağlıklı yavrusu ve FIV'li bir kedisi olup olmadığını hiç düşündünüz mü? Ne yazık ki bu olabilecek bir şey ve Brasilia'dan öğretmen Gabriela Lopes'in durumu tam olarak buydu. Bazı yavru kedileri kurtardı ve Oliver'ın pozitif olduğunu, aynı yavrunun kardeşlerinin (Nelson, Amelia, Chris ve Bururinha) yanı sıra küçük kardeşler Jamal ve Shaniqua'nın negatif olduğunu öğrendi.Gabriela şöyle diyor: "İlk tepkilerim çok fazla araştırma yapmak (çünkü derinlemesine anladığım bir konu değildi), veterinerlere birçok soru sormak, benimle aynı durumdan geçen diğer kedi annelerinin deneyimlerini öğrenmek ve hemen ilaç tedavisine başlamak oldu."

Yavru kedisinden kurtulmak bir seçenek olmadığından, bakıcı kısa süre sonra Oliver'ın kardeşleriyle sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesi için tıbbi yönergelerin peşine düştü. "Veteriner her zaman hepsinin birlikte yaşayabileceğini açıkça belirtti, evet, sadece bakımı her zaman sürdürmek zorundaydık" diyor Gabi. Bakıcıya aktarılan ana bakım şunlardı:

• Mümkün olan en kısa sürede bağışıklığı güçlendirici bir ilaca başlayın - bu ilaç ömür boyu alınmalıdır
• Tüm kedileri kısırlaştırın (bu durumda hepsi zaten kısırlaştırılmıştı)
• Bağışıklığının ne durumda olduğunu öğrenmek için Oliver'a periyodik testler uygulayın ve sokağa çıkmasına ya da tanımadığı kedilerle temas etmesine izin vermeyin.
• Kardeşlerle daha "agresif" oyunlardan kaçınmak
• Kedilerin tırnaklarının düzenli olarak kesilmesi
• Evdeki tüm hayvanları her 3 ayda bir kurtlandırın
• Pire ve kenelere karşı her zaman ilaç kullanın
• Kedinizin aşılarını güncel tutmak
• Evde ve kum kabında uygun hijyenin sağlanması
• Kaliteli yiyeceklerle sağlıklı bir diyet sürdürmek FIV'li kediyi strese sokabilecek durumlardan kaçınmak

FIV pozitif bir kedinin diğer negatif kedilerle uyum sağlaması konusuna gelince, bu her hayvana göre değişecektir. Oliver'ın durumunda, bakıcısı şunları belirtiyor: "Her zaman çok sakin ve arkadaş canlısı bir kedi oldu, hiçbir zaman kavga eden bir kedi olmadı. Tüm kedilerim çok erken kısırlaştırıldı, bu yüzden hiçbir zaman erkek kedilerle kavga etmek ve dişilerle çaprazlaşmak gibi bölgesel bir içgüdüye sahip olmadılar, bu da diğer kedilerle kavga etmelerini kolaylaştırdı.Bakımımız üç katına çıktı ama aralarındaki birliktelik hiçbir zaman sorun olmadı, her zaman çok barışçıl oldu."